top of page
Yazarın fotoğrafıYazkan & Gedik Avukatlık Ortaklığı

Banka Teminat Mektupları Haczedilebilir Mi?

Güncelleme tarihi: 20 Nis 2021

Ticari hayatın gelişmesi ile birlikte karşılıklı menfaatlerin güvence altına alınması amacıyla sıkça çeşitli teminatlara başvurulmaktadır. Banka teminat mektupları, ticari hayatta en çok kabul gören ve en çok başvurulan güvencelerden biridir. Yargıtay içtihatlarında banka teminat mektuplarının hangi iş için verilmişse ancak o iş için haczedileceği vurgulanmaktadır. Dolayısı ile, banka teminat mektuplarının üçüncü kişilere olan borç nedeniyle haczi mümkün değildir.

Banka teminat mektupları hangi iş için verilmişse o iş için haczedilebilir.

Teminat Mektubu Tarafları


Teminat mektuplarında üç adet taraf bulunmaktadır. Teminat mektubunu veren banka garantör olarak adlandırılmaktadır. Teminat mektubu ile riski garanti altına alınan, diğer bir ifade ile banka tarafından ödeme yapılacak taraf muhatap olarak adlandırılmaktadır. Borcu veya yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinin teminat altına alındığı, borçlu kişi ise lehtar olarak adlandırılmaktadır.


Teminat Mektubu Türleri


Konusuna, ödeme şekline ve süresine göre teminat mektupları değişiklik göstermektedir. Konusuna göre; kesin teminat mektubu, geçici teminat mektubu veya avans teminat mektubu olarak düzenlenebilmektedir. Ödeme şekline göre, ilk talepte ödeme kaydını içeren veya şarta bağlı teminat mektubu düzenlenebilmektedir. Süre açısından süreli veya süresiz teminat mektubu düzenlenebilmektedir.


En çok tercih edilen güvencelerden biri olan banka teminat mektuplarından en yaygın kullanılan ise, ilk talepte ödeme koşulunu kayıtsız şartsız içeren kesin ve süresiz banka teminat mektuplarıdır.


Garanti Sözleşmesi Niteliğinde Olması ve Haczedilememesi


Mevzuatlarımızda açıkça teminat mektuplarına ilişkin bir tanımlama yer almamaktadır. Banka teminat mektuplarının çeşitli şekillerde de düzenlendiği dikkate alındığında, hukuki niteliğine ilişkin de çeşitli görüşler bulunmaktadır.


Genel kabul gören görüş ise, banka teminat mektuplarının garanti sözleşmesi niteliğinde olduklarıdır. Garanti sözleşmelerinde, garanti veren taraf, garanti alan ile borçlu arasındaki sözleşmesel ilişkiden ve borçtan bağımsız olarak; borçlunun edimini yerine getirmemesi halinde garanti alanın uğrayacağı zararı üstlenerek tazminini gerçekleştirmektedir. Teminat mektuplarının kefalet sözleşmesi niteliğinde ve karma tipli sözleşme olarak sayılması gerektiği görüşleri de bulunmaktadır. Ancak, Yargıtay’ın 1967 ve 1969 tarihi İçtihadı Birleştirme Kararları ile garanti sözleşmesi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.

“Teminat mektuplarının kıymetli evrak niteliği bulunmamaktadır. Banka ile muhatap arasında garanti sözleşmesi mahiyetinde ve muhatabın uğrayacağı zararın tazminini öngörmekte olup, 3.kişi sözleşme kapsamında bulunmamaktadır. Bu sebepledir ki, teminat mektubunu veren banka, sözleşmede taraf olmayan ve herhangi bir taahhütte bulunmadığı kişinin zararından sorumlu olamaz. Başka bir deyimle, teminat mektubu ile 3.kişi lehine doğmuş veya doğacak bir hak bulunmadığından, 3.kişinin borcu nedeni ile teminat mektubu haczedilemez. Teminat mektupları veriliş amacı ve nitelikleri gözetildiğinde, hangi iş için verilmiş ise o iş için geçerlidir.” (Yargıtay Kararı - 12. HD., E. 2010/21909 K. 2011/1990 T. 28.02.2011)

Kıymetli Evrak Sayılmaması ve Haczedilememesi


Banka teminat mektuplarının kıymetli evrak niteliği bulunmamaktadır. Yargıtay içtihatlarında banka teminat mektuplarının kıymetli evrak niteliğinde olmaması nedeniyle de haczedilemeyeceğini belirtmektedir.

“Bir banka tarafından verilen teminat mektubu dolayısı ile banka muhtemel bir rizikoyu garanti ederek muhatap lehine ödeme taahhüdü altına girmektedir. Teminat mektubu hisse senedi veya tahvil gibi kıymetli evrak niteliğinde olmadığından mektubun kendisinin haczi mümkün değildir. Ayrıca, teminat mektubu hangi is için verilmiş ise onun için haczedilip paraya çevrilebileceğinden başka bir isten dolayı bu para da haczedilemez.” (Yargıtay 12. HD, 2002/13462 Esas, 2002/14707 Karar, T. 05.07.2002)

Kamu İhale Kanunu Uyarınca İdarece Alınan Teminatlar Haczedilemez


4734 Sayılı Kamu İhale Kanunun 34/son maddesine göre, her ne suretle olursa olsun, idarece alınan teminatlar haczedilemez ve üzerine ihtiyati tedbir konulamaz.

Yargıtay 15.H.D. nin 2013/5409 E. 2013/5373 K. sayılı ilamında özetle, "...Diğer yandan 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 34/son maddesinde her ne suretle olursa olsun idarece alınan teminatların haczedilemeyeceği ve üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağı düzenlenmiştir. Bu hükme göre teminat mektuplarının paraya çevrilmesi ihtiyati tedbir yolu ile durdurulamaz. Mahkemenin teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulması kararı açıkça yasaya aykırıdır..." ifade edilmiştir.

bknz. emsal nitelikteki İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 15. H.D. nin 2019/681 E. 2019/498 K. sayılı kararı, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 5. H. D. nin 2019/421 E. 2019/425 K. sayılı kararı


Teminat Mektubundaki Alacak Doğduğu Zaman Haczi Mümkündür


Banka teminat mektuplarından doğmuş alacak hakkının haczi ise mümkündür. Mektubun paraya çevrilmesinden sonra lehtara yapılacak ödemeye haciz konularak, icra dairesine ödenmesi talep edilebilir.


Banka teminat mektuplarında lehtarın ödeme talebine ve mektubun paraya çevrilmesine kadar doğmamış bir alacak söz konusudur. Doğmamış alacakların haczi ise hukuken mümkün değildir. Alacağın doğması halinde ise İcra ve İflas Kanunu gereği haczi mümkündür.


Muhatapın bankaya başvurusu ile birlikte, İcra ve İflas Kanunun 89 uncu maddesine göre alacak hakkının haczi için bankaya ihbarname gönderilebilmektedir. Uygulamada bankalar, haczin kayıtlara alındığını ancak henüz paraya çevrilecek ve icra dairesine gönderilebilecek bir ödeme olmadığını bildirmektedir.

4.565 görüntüleme0 yorum

Comments


Commenting has been turned off.
bottom of page